“Kime sordun da hamile kaldın? Nasıl evini taşırsın? Yıllık izinde neden telefonumu açmıyorsun? Bana sormadan nasıl yurtdışına çıkabilirsin? Bu işi neden onun gibi yapamıyorsun? 2 dakika geç kaldın ihtarnameni imzala!!! Bu mailimi anlamayacak kadar salaksın…
Tanıdık geldi mi bu sözler?
Bu gibi küçük düşürücü, iğneleyici söz ve hakaretler artık işçi için dava açma sebebi…
PEKİ NEDİR BU MOBBİNG?
Mobbing kelimesini; mevcut gücün ya da pozisyonun kötüye kullanılarak; sistematik olarak psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, aşağılama, tehdit gibi şekillerde tecelli eden duygusal bir saldırı olarak tanımlayabiliriz.
Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlayıp; işverenin ima ve alay ile karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeyi de içeren saldırgan bir ortam yaratarak onu işten çıkmaya zorlamasıdır. Yaş, cinsiyet, ırk ayrımı olmaksızın kişiyi iş yaşamından dışlamak amacı ile kasıtlı olarak yapılır.
Mobbing uygulayan kişiye “tacizci”, mobbing’e maruz kalan kişiye ise “mağdur” denir. Psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir. Türk Dil Kurumu, mobbing kavramının karşılığı olarak “Bezdiri” kelimesini belirlemiş ve bezdiriyi “İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme” olarak tanımlamıştır.
PSİKOLOJİK TACİZE UĞRAYAN İŞÇİ NE YAPABİLİR?
Mobbing’e uğrayarak iş akdi sonlanan bir kişi ispat etmekle birlikte işe iade davası açabilir, yasal haklarını talep edebilir ve tazminat davası da açabilir. Tabi bu gelişmelerin en başında Mobbing’e maruz kalan kişinin bu tezini destekleyecek şahitleri ya da elle tutulur belgelerinin olması gerekmektedir.
Şahitlerden kastımız kişinin iş arkadaşı ya da aynı çalışma ortamında bulunan kişi olmak zorundadır.
Elle tutulur belge ne demek diye soran olacak olursa; Mobbing’e uğrayan kişinin bu psikolojik taciz sürecinin başlangıcından itibaren kayıtlı altına aldığı mesaj, mail veya telefon kaydı gibi belgelerin olması. Ücret kesme cezası varsa bordrolar bir de hani varsa Psikiyatri ’de Mobbing’e uğradığına dair tedavi gördüğüne dair raporun sunulması gerekecektir.
Tüm bu koşulların sağlanması halinde işe iade davasını kazanabilir, yada tüm yasal alacaklarınızı talep ederek iş akdinizi yine haklı nedenlerle sonlandırabilir ve yine mahkeme kararına göre manevi tazminat taleplerinde bulunabilirsiniz.
MOBBİNG DAVALARINDA KİŞİSEL TAZMİNAT DAVALARININ ÖNÜ AÇILDI!
Bu zamana kadar Mobbing uygulayan kişiye veya yöneticiye herhangi bir yaptırım ya da dava yoluna gidilmesi mahkemece uygun görülmemekteydi.
Ancak; Ekim ayının henüz başlarında karşılaşmış olduğumuz Ankara İstinaf Mahkemesi kararı emsal teşkil edecek gibi gözüküyor.
Mobbing’e uğrayan kişi direkt olarak yöneticisine tazminat davası açıyor! Haliyle Ankara’da bulunan yerel mahkeme bunu reddediyor. Bunun üzerine kişi avukatı aracılığıyla konuyu Bölge Adliye Mahkemesine taşıyor. Bölge Adliye Mahkemesi ise yerel mahkemenin verdiği kararı bozarak, davacıyı haklı buluyor.
Henüz karar aşamasına geçilmemiş olan bu davanın sonucu büyük ilgi ile takip ediliyor. Kişinin yöneticisine açmış olduğu tazminat davasının müeccel bedeli ise 40 Bin Lira tutarında.
Özellikle kurumsal firmalardaki yönetimler, yöneticilerinin alt kadrolara uyguladıkları baskıyı göremiyorlar veya fark edemiyorlardı ancak ortaya çıkan zararları şirketler ödüyordu. Şimdi zarar ortaklaşa olacak…
Yani özetle;
İşçiyi bezdirirken dikkat edin ucu size de dokunmasın…